Manşet
GÜNDEM MUSTAFA BALBAY
TARİH:19 EKİM 2016
Yorumlar (0)
GÜNDEM
MUSTAFA BALBAY
29 EKİM COŞKU VE BİLİNÇLE
KUTLANACAK
İktidarın ulusal bayramlara ve anmalara olan alerjisi bir kez daha ortaya çıktı.
30 Kasım'a kadar Ankara'daki tüm toplantı, gösteri ve yürüyüşler yasaklandı. Kamuoyundan gelen yoğun tepki üzerine bu yasağın 29 Ekim ve 10 Kasım'ı kapsamadığı açıklandı. Ancak bu açıklama işin özünü değiştirmiyor. İktidarın sadece Ekim sonu ve Kasım ayı için gösterdiği bu hassasiyetin arkasında neyin yattığını herkesin aynı şekilde algılaması gerçeğin aynası.
Bütün yönleriyle aydınlatılması gereken 15 Temmuz kalkışmasının ardından demokrasiyi korumak için Türkiye'nin her ilinde her merkezi meydanında toplanılması için her türlü çağrı yapıldı. Akşam toplantıları gece yarısına dek sürdü. Adına demokrasi nöbeti dendi.
O toplantılara katılmamak yasaktı.
O günler için sokağa çıkmak değil çıkmamak yasaktı.
***
Hükümet o günlerde ilan ettiği OHAL'in belki de 3 ay bile sürmeyeceğini söylemişti. Aradan 3 ay geçti, 3 ay daha uzatıldı. Bununla da yetinilmedi, Türkiye'nin başkenti, demokrasinin kalbi TBMM'nin bulunduğu Ankara'da Kasım ayı sonuna dek toplantı, gösteri ve yürüyüş yapmak yasaklandı.
Kamuoyunun bu yasağa verdiği tepkiyi göğüslemek için Ankara valisi şu açıklamayı yaptı:
"Yasak 29 Ekim kutlamasını ve 10 Kasım anmasını içermiyor."
Halk, bu yasağı tanımadığını haykırınca bu demeç geldi.
İçişleri Bakanı da bir grup mikrofon bulur bulmaz şunu söyledi:
"Amacımız halkın güvenliği. Bunun altında başla bir şey aramayın. Resmi kutlamaların, anmaların nasıl yapıldığı bellidir." İlk bakışta ciddi bir açıklama gibi görünen bu değerlendirmeler başka bir ciddi durumu ortaya koyuyor.
Hiçbir iktidar yetkilisi çıkıp şöyle bir demeç veremedi:
"Ne demek 29 Ekim yasağı... O gün tüm Türkiye'nin bayramıdır. Cumhuriyetimizin ilan edilişinin 93. yıldönümüdür. Güvenlik güçlerimiz her türlü önlemi alacaktır. Güvenlik konusunda yurttaşlarımızın da yardımcı olmasını ve anlayış göstermesini diliyoruz. Hükümetimiz cumhuriyetin en görkemli şeklinde kutlanması için her şeyi yapacaktır."
***
Klasik AKP zihniyetinden böyle bir demeç beklemiyoruz ama, hiç değilse etrafımızda yaşananlardan sonra birazcık ders alınmış olsaydı.
Cumhuriyetin kurucu değerlerinin Türkiye'yi etraftaki ülkelerden ayırdığını azıcık fark etmiş olsalardı.
Bunun yerine ayakta kalmış değerleri de yıkmanın yollarını arıyorlar.
Eğitim sisteminden parlamenter sisteme her alanda bunun adımlarını görüyoruz.
İşte 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nı kutlamanın anlamı burada...
Artık sadece kutlamakla, anmakla yetinmememiz gereken günlerdeyiz.
Kutlamanın içine bilinç de katmalıyız. Öyle katmalıyız ki, cumhuriyeti ve onun temellerini yıkmaya kimse cesaret edememeli...
Bu yıl böyle bir sınav bizi berkiyor.
Bunu başaracağız, başarmalıyız...
Tüm cumhuriyetçiler kendisine şunu sormalı:
Biz değilsek kim?
Şimdi değilse ne zaman?
YORUMLAR ( 0 )