Manşet

GÜNDEM MUSTAFA BALBAY

GÜNDEM MUSTAFA BALBAY
TARİH:15 Eylül 2016 Yorumlar (0)
GÜNDEM
MUSTAFA BALBAY 
 
BAYRAMIN EN GÜZEL GÜNÜ
SON GÜNDÜR!
 
Hapiste "güzel günler hüznü" diye bir deyim vardır. Bayramlar, yılbaşları, okul başlangıçları bitimleri, doğum günleri, evlilik yıldönümleri... Böylesi güzel günler ayrı bir hüzünle karşılanır...

Dini bayramların en güzel günü son gündür. "Ooh" dersiniz, "bu güzel gün de bitiyor"... Bayramın ilk günü hapishanenin ortak duyuru sisteminden şu dilek seslendirilir:

"Bir dahaki bayramı sevdiklerinizle geçirmenizi diler, bayramınızı kutlarız..."

Bazen kantine bayram şekeri gelir. Kapıyı üzerinize kilitleyen gardiyanlara ikram etmek için bir kilo alırsınız. Bir de kan bağı olan akrabaların bayram ziyaretinde içeriden sunulabilecek güzel bir şey olsun diye...

Bayram sabahlarında yanık türkü söylemek de iyi gelir. "Baba bayramınız mübarek olsun" türküsünü kendinizle birlikte haykırırken sesiniz birkaç adım ötedeki asbestli duvara çarpıp size döner. İçinizdeki yangını çıkarmış gibi olursunuz...

Ya da şöyle bir türkü:

"Kara çadır is mi tutar
Beylik martin pas mı tutar 
Ağlayanın anan karın
El âlemler yas mı tutar"

Hapiste bayramın en güzel günü son gündür. "Oh bu bayram da bitiyor" dersiniz...

 
***
 
Bernard Shaw şöyle diyor:
"Bir ülkede hapishaneler olduğu sürece içinde kimin olduğu önemli değildir." Gerçekten de kimin ne zaman hapiste olacağını kimse kestiremez.

Anadolu'da güzel bir söz vardır:

"Zenginliğine güvenme bir kıvılcım yeter, güzelliğine güvenme bir sivilce yeter."
Günümüz Türkiye'sinde buna şunu da ekleyebiliriz: "Özgürlüğüne güvenme bir ihbar yeter."

Hapiste yatanlar için de bütün iktidar gücünü elinde tutanlar için de bu günlerin geçici olduğunu düşünmek yaşama dair güzel bir erdemdir.

 
***
 
Siyasal bayramlaşmalar, klasik söylemle kurunun yanında yaşın da yanmaması dileğiyle gerçekleştirildi.
İktidardan muhalefete tüm partilerin ortak söyleminin bu olması hukuk beklentisi içinde olanlar için bir nebze umut verici. İçinden
geçtiğimiz döneme benzer zamanlardaki tutuklamalarda sadece kişiyi değil, onunla birlikte fiilen ailesini de tutuklamış
oluyorsunuz. 

O nedenle kılı 40 değil, 80 yarmak gerekir.
Suçlu ile suçsuzun bir an önce ayıklanması gerekiyor.

Suçlu olduğu iddia edilenlerin de adil yargılanması gerekiyor.
Aksi halde yargılayanlar ne kadar haklı olursa olsun bunu anlatamazlar.

Suçüstü hali ve elle tutulur somut deliller dışında tutuksuz yargılamayı benimsemek iktidarın gücünü azaltmaz...
Tersi de iktidarın gücüne güç katmaz.

Hukukun kimsenin erişemeyeceği kadar yüksekte durduğu bir Türkiye istemiyoruz. Hukukun herkesin erişebileceği ölçüde üstün olduğu bir Türkiye istiyoruz.

Bugün bayramın son günü...
Hapistekiler için en güzel günü...
 

YORUM YAZ









YORUMLAR ( 0 )