Manşet
GÜNDEM Mustafa Balbay
TARİH:22 HAZİRAN 2016
Yorumlar (1)
GÜNDEM
Mustafa Balbay
Zonguldak İzlenimleri...
10 Haziran günü yıllar süren özlemimi sona erdirdim. En son 2007'de gittiğim Zonguldak'ı ziyaret ettim.
Çağdaş Gazeticeler Derneği'nin (ÇGD) davetlisi idim. Kente çok şey katan Bülent Ecevit Üniversitesi eski-meyen rektörü Prof. Bektaş Açıkgöz'ün kentten ayrılışı nedeniyle düzenlenen toplantıya ÇGD Zonguldak şube başkanı Ali Ayaroğlu beni de konuşmacı olarak çağırmıştı.
Uzun zamandır arzu ettiğim Zonguldak'a teşekkür ziyaretine bir de Bektaş hoca ile buluşmak eklenince uçarak gittim.
Uçakla değil tabii... Eğer Zonguldak'a uçakla gitmek isterseniz yolu var; her gün Düseldorf-Zonguldak Çaycuma seferi var. Ankara'dan Düseldorf'a gider, oradan uçağa biner gelirsiniz!
İşin şakası bir yana Ankara-Zonguldak arasını kara yoluyla katetmek ayrı bir keyiftir. Doğa size yeşilin her tonunu sunar.
Güzel yolculuğun ardından yeşil denizini geçip mavi denizin kıyısına tutunmuş Zonguldak'a geldik.
Madenci heykelinden sonra merkez cadde...
Hiç değişmemiş...
***
İlk durağımız CHP Zonguldak İl Başkanlığı idi. Başkanımız Ahmet Altun ve yönetimine, ilk teşekkürümüzü ettik.
Silivri günlerinde bizi mektupsuz ve ziyaretçisiz bırakmayan illerin başında Zonguldak geliyordu.
Zonguldak'ta defalarca Silivri mahpusları için toplantıları yapıldı.
Hapiste, özgürlük hasretini azaltan en önemli etken yalnız olmadığını hissetmektir. Bize yalnız olmadığımızı yaşatanların başında Zonguldak geliyordu. CHP il yönetiminin ardından, Zonguldak Belediye Başkanımız Muharrem Akdemir'i, Zonguldak Barosu Başkanı İbrahim Kerem Ertem'i ve Genel Maden-iş Başkanı Ahmet Demirci'yi ziyaretimizde bunun altını özenle çizip, geçmişte yazılarla, mektuplarla ettiğimiz teşekkürü yüz yüze ettik.
CHP Zonguldak Kadın Kolları'ndan Silivri'ye gelenlerle bu kez Zonguldak'ta buluşmak güzeldi.
Zonguldak gazeteciliğine çok şey katan Ali Suat Eser'i Ereğli'de ziyaret etmek da yıllara bedel bir buluşma oldu. Ali Suat'ı ancak kendi bedeni biraz dizginleyebilirdi. Suat buna rağmen tüm benliği ve inancıyla geleceğe koşuyor.
Bütün ziyaretlerimde doğal olarak Zonguldak'ın temel sorunları gündeme geldi.
AKP iktidara geldiğinde Türkiye Taşkömürü Kurumu'nun(TTK) işletmelerinde çalışan madenci sayısı 16 bindi, şimdi 8 bin. Yıllık kömür üretim potansiyeli 5 milyon ton, şu andaki üretim 1.3 milyon ton. Buna karşılık kömür ithalatına verilen para 5 milyar dolar.
Bütün bunların üstüne bir de kayyum sorunu yaşanıyor. Burada kömür işletmelerini kayyuma devretmek Zonguldak'ı kayyuma devretmek demektir. 170 yıldır Türkiye'ye kömür çıkarıp taşıyan, bu zaman diliminde 5 bine yakın şehit vermiş bir kente bunu yapamazsınız, yapmamalısınız...
Tabii biraz olsun ülke sevginiz varsa...
Emekçi kenti Zonguldak'ı emekli kenti yapmak kimseye fayda sağlamaz.
Bir başka ziyaretim de Emmiyet Müdürü Osman Ak'a idi. 2000'lerin başında cemaatçilerin polis teşkilatına sızmasını ve bunun yaratacağı sorunları rapor haline getirdiği için başına gelmedik iş kalmayan Ak, şimdi emniyet müdürü...
Ne diyelim?
Sadece kaderin cilvesi olmaz, devletin de olur!
***
Maden Mühendisleri Odası taplantı salonundaki konferans kentin tüm duyarlı kesimlerinin buluşmasına ev sahipliği yaptı.
Öteden beri sadece kentin değil ülkenin sorunlarına da duyarlı olan Zonguldaklılar, sordukları sorularla yine farklarını ortaya koydular.
Bektaş hocanın kente dair verdiği bilgiler ayrıca önemliydi. İşte onlardan birkaçı:
Tüm Türkiye'nin tanıdığı, Ankaralıların ünlü caddesiyle de bildiği Tunalı Hilmi Zonguldak milletvekili idi.
Cumhuriyet'in ilanından sonra Ankara'nın ardından il yapılan ikinci kent.
Dinlerken yüreği vatan sevgisiyle dolu herkesin içinin titrediği 10. Yıl Marşı'nın yazarı Behçet Kemal Çağlar, bu eseri Zonguldak'ta üretti. Buradaki maden mektebinde eğitim alırken yaşadığı cumhuriyet coşkusunu bu marşla söze döktü.
Geçmişte 4 Aralık Madenciler günü nedeniyle, kentteki STK'ların çağrısyla, üniversite etkinlikleriyle çok sık gittiğim Zonguldak'a özgürlük sonrası yaptığım ilk ziyare de eskisi gibi oldu...
Ayrılmak zor geldi...
Sevgili Balbay Gündemsiz güne başlamaya alışamadım Balbay'sız Cumhuriyet gazetesine alışamadığım gibi.Silivri günlerinde Ankara Temsilciliği bitirildikten sonra yaptığınız konuşma beynimden hiç silinmedi.Sizi okumayı çok özlemişim. Sizi ve gazetemi çok özledim.Buluşmak dileği ile. Sevgi ve Saygılar