Gündem

Mustafa Balbay

ATATÜRK'ÜN ÜÇ MİRASI: AKIL BİLİM DEĞİŞİM...

ATATÜRK'ÜN ÜÇ MİRASI: AKIL BİLİM DEĞİŞİM...
TARİH:01.08.2016 Yorumlar (0)
30 Temmuz cumartesi günü paylaştığımız "Atatürk'ü Tüm Dünya Anladı, Şimdi Sıra AKP'de" başlıklı yazımıza yüzlerce yorum geldi.

Konunun önemini de dikkate alarak, küfür içeren "kalasik safraları" bir kenara koyarak büyük bölümünü okudum.
 
Ağırlıklı düşünce şu:
 
Sayın Balbay, çok iyi niyetlisiniz. AKP'nin Atatürk'ü anlaması mümkün değil, sadece dönemsel bir durum, başka bir şey değil.Bu yaklaşımın etrafına konabilecek değişik değerlendirmeler de var ama, özü bu.
 
Bugüne kadar namı diğer FETÖ ile paralel yürüyüp bugün FETÖ ile öyle ya da böyle ilişkili olan herkesi "paralelci" ilan eden bir anlayışın bugün geçmişteki tutumunun  tarsine Atatürk'ün posterini genel merkez binasına asmasına elbette "acaba" diye bakılır.
 
Bizim yaptığımız ana vurgu şu:
 
AKP de Atatürk'ün büyüklüğünü kabul ettiğini ilan etti.
Bu aşamadan sonra da AKP elbette kendi bildiğini okumak isteyecek.
 
Asıl iş şimdi başlıyor. O da şu:
 
Mademki AKP de başlıca ortak paydamızın Atatürk olduğunu kabul etti. Şimdi Atatürk'ü daha çok anlatma, daha geniş kesimlerle paylaşma zamanıdır.
 
Xxx 
 
Atatürk'e özellikle 1930'lu yıllar boyunca yeri geldikçe sordular; bu topluma bırakacağınız miras nedir?
 
Atatürk'ün "en büyük eserim" dediği başlıca değer şudur:
Cumhuriyet.
 
Miras olarak da sözü hiç eğip bükmeden şunu söylemiştir:
Akıl ve bilim...
 
Manevi miras olarak hiçbir dogma bırakmadığını ilan eden Atatürk, aklın  ve bilimin ışığından giden herkesin kendisinin manevi mirasçısı olacağını söylemiştir.
 
Zeka, insanın beyninin toplam gücüdür. Akıl ise bu gücü kullanma yeteneğidir. Bir insan son derece zeki olabilir ama, onu kullanamazsa akıllı değildir. 
 
Kullanırsa, akıl bilimi öne çıkarır.
 
Bilim, sorar...
 
Bilim, mevcutla yetinmez...
 
Bilim, görünenin arkasını arar...
 
Bilim, sürekli gelişim ve değişimden yanadır.
 
Bilimin başlıca çıktısı bilgidir. 
 
Bugün dünyada  her 5 yılda bir tüm bilgiler ikiye katlanıyor.
 
Böylesi bir dünyada değişimi kabul etmeyen komik duruma düşer.
 
İşte Nobel ödüllü Prof. Aziz Sancar'ı Atatürk'ü her şeyin önüne koymayı  iten de, 600 yıllık Osmanlı tarihini günümüze ve tüm dünyaya taşıyan Prof. Halil İnalcık'ı "Atatürk'ün dünyadaki ve tarihteki yeri başka" dedirten de bu özelliğidir.
 
Xxx 
 
Gelinen noktada AKP de Atatürk'e rağmen bu ülkede siyaset yapamayacağını anlamıştır.
 
İşin özü budur.
 
Bundan sonrası Atatürkçülerin, Atatürk'ün akıl, bilim ve değişim ışığında gösterdiği çağdaş uygarlık yoluna inananların gücüne, mücadelesine bağlıdır.
 
Biz AKP'nin Atatürkçülüğünden medet ummuyoruz. Sahip olduğumuz büyük bir gücün altını çiziyoruz.
 
4 Ağustos'ta Gündoğdu'da bunu bir kez daha haykıracağız.
 
Türkiye'nin ufkunu karartan bu dönemi, geçmişin ışığını geleceğe yönelterek kıracağız.

YORUM YAZ









YORUMLAR ( 0 )