Gündem

Mustafa Balbay

Almanya... Bizi, Tarihine Ortak Edemezsin!

Almanya... Bizi, Tarihine Ortak  Edemezsin!
TARİH:31.05.2016 Yorumlar (0)
Unutamadığım dünya gezilerimin başında Hitler Almanyası'nın Polonya'nın Katoviçe kenti yakınlarında kurduğu Auschwitz kampı gelir.
 
İkinci Dünya Savaşı'nın en acı sayfalarını oluşturan bu kamp bugün de insanlık ders alsın diye müze olarak açık tutuluyor.
 
Hitler'in sadece bu kampta iki ile dört milyon arasında yahudiyi yok ettiği tahmin ediliyor. Tahminin alt sınırı bile insanı ürkütmeye yetiyor.
 
İnsanların bacadan verilen kimyasallarla diri diri öldürüldüğü binalar, insan yakma fırınları, kurşuna dizme duvarları daha dün kullanılmış gibi duruyor. Fırınların tuğla duvarları kapkara,insan deposu olarak kullanılan hangarlarda içine kuru ot doldurulmuş şilteler duruyor.
 
Hitler sadece Auschwitz bölgesinde 4 kamp kurmuştu.
 
İkinci Dünya Savaşı'nın ardından Naziler yargılandı, yahudilere uygulanan bu kıyım da "soykırım" olarak tarihe geçti.
 
Bütün delilleriyle ortada olan bu soykırımı Hitler sonrası Alman yöneticiler de reddedecek durumda değildi. Almanya tarihinin ders alınması gereken bir bölümü dediler, özür dilediler.
 
 
Xxx 
 
 
Almanya, 2 Haziran günü 1915'te Anadolu'da yaşanan acıların da soykırım olduğunu iddia eden bir kararı parlamentosunda oylayacak.
 
Bir bakıma Almanya, suçuna ortak arıyor. Sadece ben yapmadım, başkaları da var demek istiyor. 
 
Sözümüz Almanya'dan içeri, Batı'da seçim öncesi sıkışan iktidar oykırım korkusuyla soykırıma sarılıyor.
 
Ancak Almanya'nın konumu pek çok açıdan farklı. Yukarıda Auschwitz kampı örneğindeki gibi somut delillerle ve bir dizi mahkeme kararları sonrasında soykırım suçlaması kesinleşmiş bir ülke.
 
Almanya'nın1915 acılarını soykırım olarak tanıması için önce birkaç fırın insan yakması, affedersiniz ekmek yemesi gerekiyor. Herşeyden önce soralım; Birinci Dünya Savaşı sürecinde Osmanlı ordusunu kim komuta ediyordu? Kararların alınmasında baskın ülke hangisiydi?
 
Bu soruların yanıtı Almanya'dır.
 
 
Xxx 
 
 
Birinci Dünya Savaşı sırasında Anadolu'da yaşayan tüm insanlar büyük acılar çekti. Türkler, Rumlar, Ermeniler büyük nüfus kaybına uğradı.
 
Kayıpların miktarı konusunda kesin bilgiler yok. Ancak yapılan araştırmalar şu verileri ortaya koyuyor:
 
1912-1922 arasındaki on yıllık dilimde Anadolu'nun nüfusu 17.5 milyondan 12 milyona düştü. Nüfus kaybının üç milyonunun ölüm, kalanının göç olduğu tahmin ediliyor. Ölenlerden iki milyonu aşkını Türk, 600 bin kadarı Ermeni, 300 bin kadarı da Rum.
 
Ermeniler o dönem zorunlu göçe tabi tutuldu. Elbette göç de büyük bir acıdır. Ancak aynı zaman dilimi içinde Türklerin Balkanlar'dan, Çerkesler'in, Tatarlar'ın da Rusya topraklarından fiilen zorunlu göçle Anadolu'ya aktığını, yola çıkanların üçte birinin yerleşme yerine ulaşabildiğini unutmamak gerekir.
 
Soykırım yaptığı onlarca mahkeme kararıyla sabit görülmüş Almanya, hiçbir mahkeme kararı olmadan 1915'i soykırım demek istiyor.
 
Yapma Almanya...
 
Bu kararın altından kalkamazsın...
 

YORUM YAZ









YORUMLAR ( 0 )